Bilim adamlarımız, sanatçılarımız, yazarlarımız, tüm aydınlarımız, ülkemizin her alanda önderi, rehberi ve vazgeçilmez unsurlarıdır.
Ancak, son olarak 1128 akademisyen tarafından imzalanmış olan kampanya sonunda yayınlanan bildiri incelendiğinde, katılması zor bazı hususlar barındırmaktadır.
Öncelikle hiç gereği yokken, bildiri Türkçe dışında başka bir dille daha okunmuştur.
İkinci olarak, terör ve ayrılıkçı düşünce ve hareketler görmezden gelinerek, Güneydoğu’da kamu düzenini sağlamaya yönelik çabalar, “Devletin vatandaşlarına uyguladığı şiddet” gibi garip bir şekilde nitelendirilmiş, ülkemizin iç sorunlarının uluslararası bir tartışmaya açılmasına neden olacak önerilere yer verilmiştir.
Ülkemizi yaşanamaz bir hale getirmeye uğraşan terör örgütü ve yandaşlarının faaliyetleri, barış gibi ulvi bir kelime arkasına gizlenmeye çalışılmış, askerimize ve polisimize yönelik saldırı ve cinayetlerden söz edilmemiştir.
Değerli bir hukukçu olan, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu konu ile ilgili olarak, “Devlet yıkılırsa herkes, hepimiz altında kalırız. Devlet yıkılırsa ne adaletten, ne gelecekten, ne de aydınlık bir gelecekten söz edebiliriz. O halde devleti yıkmak isteyen herkese, her güce karşı yek vücut olmak zorundayız. Bu noktada kanlı terör örgütü PKK’ya bir cümlecik dahi aleyhte konuşmadan sürekli olarak Türkiye Cumhuriyeti’ne söz söyleyenleri, işgal altındaki İstanbul’un sözde aydınlarının kalıntıları olarak niteliyorum” sözlerine katılmamak mümkün değildir.
Şu çok iyi bilinmelidir ki; yaşadığımız vatanımıza kasteden terör ve yandaşları ile mücadele etmek, terörün her türünün karşısında durmak, statüsü ne olursa olsun bu vatanın her ferdinin, her vatandaşın, her aydının temel vatandaşlık görevi olmalıdır. Tek bir Türkiye var ve bu ülke hepimizin.
KADİR ALBAYRAK
TEKİRDAĞ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI
News
