10 Ekim 2015 tarihi ülkemiz üzerindeki karabasanın patladığı tarihtir. Bu işin hiç lami cimi yoktur. Diyarbakırda patlayan bomba-Suruçta patlayan bomba ve Ankaranın göbeğinde ; yani Türkiyenin bağrında patlayan bombalar ; son üç yerde patlayan bombaların da sahipleri aşağı yukarıbellidir. Figüranların ahmet veya mehmet olması , ayşe olması gerçeği değiştirmemektedir.
İlginçtir üç bombalama olayı hakkında da gizlilik kararı verilmiştir. Neden gizlidir ? ; neden bilinmez olmalıdır ?, neden halktan saklanması gerekir?, insan anlamakta zorluk çekiyor. Bazen devlet sırrının arkasına saklanıp , güya yüksek seviyede politika yapıldığı imajı verilmeye çalışılmaktadır. Ama halkımız artık bu numaraları yutmuyor. Gerçeği anlıyor ama , ekonomik-sosyal ve dinsel faydacılık uğruna gereğini yapmıyor.
Herkes hatırlayacaktır . Günlerden bir gün Sn.Bülent Arınç’a asker kimlikli kişiler tarafından suikast düzenleneceği ihbarı yapılmıştır. İlginçtir, ihbar yapılan telefon ABD den bir telefondur. Ankara emniyetine yapılan ihbar , o güne kadar asla dokunulamaz-asla girilemez – asla yakınından bile geçilemez denilen Genel Kurmay’ın kozmik odasına paldır küldür girilmiştir. Emir doğrudan dönemin başbakanı tarafından verilmiştir.
Görünen o ki devlet gizliliği-devlet sırrı -büyük sır ve benzeri kavramlar ; kişilerin niyet ve arzularına göre değişen – zamana uydurulan – içi boş kavramlardır.( Bu arada şunu mutlaka belitmeliyim ki ; devletlerin mutlaka sırları vardır ama işine geldiğinde sır-gelmediğinde böyle sır mı olur (!) gibi laflar ; işin alçaltılmasından başka bir şey değildir.)
Sır – Devlet Sırrı – Ekonomik sır – Dışpolitika sırrı vb…sırlar ile ; neyi gizlemeye çalıştığı pek te belli olmayan Gizlilik Kararı niteliğindeki mahkeme kararları , bazen komik olabilmektedir.
Yukarıda anlatmaya çalıştığım Kozmik Oda davasının gizlilik kararı ; daha baştan itibaren kadük kalmıştır. Nedeni ise 25 gün süren aramalar sırasında film kaydı yapıldığı ve cd lerin ilgisiz ellerin eline geçtiği bilgisidir. O günlerin gazete haberlerinde böyle bilgiler yer almıştır. Hele hele büyük Cemaat (Paralel yapı) – Hükümet kavgasında bu tür gizlilik söylemlerinin hiç bir kıymetinin olmadığı gerçeği alenen ortalığa saçılmıştır.
Bizldiğiniz gibi Deniz Feneri davasındaki gizlilik kararı sonucunda ;Almanların mahkeme kararıyla tespit ettiği , usulsüz para transferleri gerçeği , elemterefiş-kem gözlere şiş haline getirilerek , iddianameyi bile yazmamış olan ve alman iddianamesini türkçe’ leştirerek mahkemeye sunan savcılar ; hem hapis yattılar, hem de meslekten ihraç edildiler.
Şimdi gelelim sadede ; Uludere’ de (Roboski) yapılan katliamın soruşturmalarında , gizlilik kararı alınarak katliam emrini verenler GİZLENDİ.O bölgede görev yapan bir kaç subay görevden alındı:))))
Hatay Reyhanlı da ABD ajanları bomba patlattılar, 58 kişi öldü.Olaylar hakkında mahkeme de gizlilik kararı alındı. Orta da suçlu yok. Türkiye; Suriye iç savaşına fiilen müdahil oldu. Gizlilik kararının kimin işine yaradığı bugün bile anlaşılamadı.
Urfa SURUÇ ta bomba patlatıldı . 34 genç can parçalandı . Bombayı patlatanın kimliği belli oldu. Mahkemeden gizlilik kararı çıktı. Sonuç :Bombayı patlatandan başka suçlu yok. Gizlilik kararı devam ediyor.
Diyarbakır da parti mitinginde bomba patlatıldı . 2 Kişi öldü. Mahkameden gizlilik kararı çıktı. Sözde bombayı patlatan yakalandı. Ölenlere yazık oldu.
Ankara da Gar ın önünde 2 bomda patlaatıldı. 100 gencecik can öldü.246 kişi yaralı kurtuldu.Kimlikleri belirlenen 2 bombacı parçalandı. Toplam ölü , 102 kişi oldu. Mahkemeden gizlilik kararı çıktı. Ocaklar söndü – insanlar parçalandı. Çocuklar bile öldürüldü. SONUÇ ; Hikaye
Efendim biz 21 intihar bombacısının kimliklerini biliyoruz . HA HA HA HA. Çok güldüm.
Madem biliyorsunuz da gizlediğiniz şeyin adı nedir. Biliyorsunuz ve telefonlarını dinliyorsunuz ; ama insanlar parçalanmadan evvel engel olmuyorsunuz.(!??) Demokrasi adına bize hikaye anlatıyorsunuz. Bombacı suçu işlemeden demokrasi gereği bir şey yapamazmışsınız öylemi.!???. Makul şüphe gerekçesi ile ve sahte ihbarlarla bütün devlet geleneklerini ve kurullarını hatta kurallarını yok edebiliyorsunuz ama bombacıların haklarını demokrasi gereği koruyorsunuz.(!??) AFEDERSİNİZ (!!??) sorabilimirmiyim acaba ; ölenlerin demokratik halklarını cennete veya cehenneme postalayarak mı koruyorsunuz.??????
Artık bu hikayelere kimse inanmıyorrrrrr. Eğer hala oy alıyorsanız ; bunun nedenini öğrenmek isterseniz , size yardımcı olabilirim.
KÖMÜR – YARDIM KOLİSİ – BUZDOLABI -ÇAMAŞIR MAKİNASI – KENDİNİZE MAL ETTİĞİNİZ DEVLET YARDIMLARI – KREDİ VE KREDİ KARTI BORÇLARI – YA BİR TERSLİK OLURSA KORKUSU – YA TAŞERONDAKİ VEYA HERHANGİ BİR YERDEKİ İŞİMİ KAYBEDERSEM KORKUSU- YA BENİ İHBAR EDEN OLURSA KORKUSU – YA MALİYECİ GÖNDERİRLERSE KORKUSU – YA ALMAKTA OLDUĞUM BİLMEM NE YARDIMINI KESERLERSE KORKUSU – YA MUHTAR ALEVİ OLDUĞUMU İHBAR EDERSE KORKUSU VB….
Bitmek tükenmek bilmeyen korkutmalarınız sayesinde hala oy alabiliyorsunuz.Yani korku imparatorluğu yarattınız ve masum insanlar sizlere bulaşmak istemiyorrrrrrrr. O kadar.
Ama unutmayın ki artık size iktidar yokkkkk…! Patlattığınız her bomba oylarınızı arttırsa bile (!!??) sizi artık kimse kurtaramaz……….ABD bile……. AB bile……..
YAZARLAR
09 Temmuz 2025YAZARLAR
09 Temmuz 2025GÜNDEM
09 Temmuz 2025GÜNDEM
09 Temmuz 2025EKONOMİ
09 Temmuz 2025GÜNDEM
09 Temmuz 2025GÜNDEM
09 Temmuz 2025Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.