Sık kullandığımız bir deyim vardır.“Yüksek sesle düşünmek” diye tanımlar, bir konu hakkında fikir üretmek , tartışma başlatmak isterseniz , söze bu cümle ile başlarsınız.
Ben de bu günkü yazıma “hep aynı yolu kullanmak” cümlesi ile başlamak istedim . Amacım kendi durumumuz hakkında , kendi kendimizle ve çevremizle tartışma yaratmak adına , böyle bir yaklaşımla kendimi ifade ettim.
Taa ilkokul yıllarından başlayarak ; her sabah kalkar kalmaz , lavabo da yapılması gereken şeyleri yaptıktan sonra , elimizi yüzümüzü yıkar doğruca kahvaltı için masaya otururuz . Hızla bir kaç yudum bir şeyler atıştırdıktan sonra , yine hızla giyinmeye başlarız.Sonrasında hemen çantamızı kapar sokağa çıkarız.. Bir kaç cümle de ifade ettiğimiz haraketler adeta otomatik olarak yaptığımız ama pek de sorgulayamadığımız haraketlerdir. Bu durum , devam eden sonraki yıllarda da aynen devam eder . Sadece tatil günlerinde bir kaç saat daha fazla yatarız ama , uyandığımız da yaptığımız şeyler yine aynıdır. Fark sadece ; çantamızı kapıp sokağa çıkmamaktır. Kahvaltı masasının başında biraz daha uzun oturur, fazladan bir kaç çay içer, ekstra olarak ta günlük gazeteleri okuruz.
İlkokul-ortaokul-lise-hatta üniversiteyi bitirseniz bile sabah uyandığınız andan itibaren yaptığınız eylemler hep aynıdır…. Oturduğunuz kentte okula gitmek için , servise binmek gibi bir zorunluluğunuz yoksa , hep aynı yolu kullanırsınız. Hatta eve dönmek için kullandığınız yol yine aynı yoldur. Haliyle bu haraketleriniz de , otomatik olarak yerine getirilen haraketler haline gelmiştir.
Sonrasında ise , çalışma hayatına başlarsınız . Uyanır uyanmaz yaptığınız hareketleri tekrarlar , elbiselerinizi giyer-sokağa çıkarsınız . İşe gittiğiniz yol ; büyük ihtimalle farklılaşmıştır ama, dönüşte de aynı yolu kullanmak durumunda kalırsınız . Ve bu durumda adeta otomatikleşmiştir ve her gün aynı şeyleri yapmaya devam edersiniz.
Hayat devam ediyor ve çalışmaya da başladığınıza göre iç güdüsel olarak evlenmeniz gerektiğini düşünmeye başlarsınız . Bir süre sonra evlilik de gerçekleşir. Artık evlisiniz-yeni bir ev kurdunuz . Sabah kalktınız aynı hareketleri tekrarladınız , evinizden çıktınız ve işe gidiyorsunuz . Yeni eviniz ile işiniz arasındaki yol değişse bile , dönüşte tekrar aynı yolu kullanırsınız.
Artık , hayat sizin için rutinleşmiştir. Her gün aynı şeyleri yapar, aynı yolu kulanır, aynı otobüsle-minibüsle vs.evinize dönersiniz. Artık tıkır tıkır işleyen bir çarkınız(!?) vardır ve o çarkın dışına çıkmanız çok zordur . Çünkü zorunluluklarınız vardır, aynı iş yerinde çalışmak zorundasınızdır ve en önemlisi her ay evinize gerekli miktarda parayı getirmek durumundasınızdır.Buraya kadar yazdıklarımın pek tartışılabilir bir tarafı yok gibidir. Yaptığınız her eylem , alışkanlıklarınızı ve zorunluluklarınızı yerine getirmeye yöneliktir….!
Diyelim ki mesleğiniz öğretmenlik….Milli Eğitim Bakanlığının önünüze koyduğu müfredat programına uymak zorunluluğunuz nedeniyle , o müfredatı ezberlersiniz ve yıllarca aynı dersi vermeye devam edersiniz . Yani yaşam ve düşünce koşullarınız ,gündelik hayatın içinde kodlanmış olmaktadır. Hayatınızın kodlanmış hali böyledir. Artık çarkınız daha genişlemiş olarak (!?) dönmeye devam eder.:)))
Diyelim ki mesleğiniz inşaat mühendisliği ; Sizin iş olarak kodlandığınız şey “inşaatı”en iyi şekilde yapmaktır. Bir süre sonra uzmanı olduğunuz iş de , sizin için rutin bir eylem haline gelecektir. Yaptığınız diğer şeyler ise başkalarının gündelik hareketlerinden farklı değildir….
Bir fabrika da çalışıyorsunuz ve her gün aynı işi yapıyor-aynı makineleri kullanıyorsunuz . Bir süre sonra hayat sizin içinde rutinleşecektir. Sizinde yaptığınız diğer şeyler de başkalarının gündelik hareketlerinden farklı değildir…..
Yaptığınız işiniz ve uzmanlığınız ne olursa olsun (tabii ki istisnalar vardır , farklı iş yapabilme olanakları vardır. Bu sayede belki rutinin dışına çıkabilirsiniz ) yaşam çarkı hep aynı istikamette dönmeye devam eder.
Tüm bu saydıklarımızın ; yıllar sonra farkında olmadan sizin bilgi birikiminizi , kültürünüzü , kişiliğinizi oluşturduğunu görürsünüz . Görgünüz ve görgüsüzlüğünüz bu çarkın içinde oluşmuştur artık. Günlük hayatın içindeki her şeyi ; edindiğiniz bu bilgi,bu görgü,bu kültür,bu değerlendirme kriterleri içinde değerlendirmeye başlarsınız. Artık pencereniz , ufkunuz , bakış açınız oluşmuştur. Bu çemberin dışındaki olaylar , sizin açınızdan doğru ve gerçekçi olarak değerlendirilmesi zor olaylardır.!!!
Her şeye rağmen , taaa baştan olacakların farkında olup , sizin dışınızdaki dünyayı değerlendirmek için bazı tedbirler aldıysanız ; yani okuyup yazdıysanız , dinlediyseniz , konuştuysanız ,tartıştıysanız , olaylara farklı bir gözle bakabilmek için , kendinizi farklı konularda da fikir ve düşünce sahibi olabilecek şekilde yetiştirdiyseniz ; kendinizi farklılaştırmış ve iyi yetişmişsiniz demektir . Aksi halde diğer insanlar tarafından ; “adam bütün hayatı boyunca aynı yoldan gidip gelmiş ,aynı işi yapmış devlet memuru”olarak veya “dolap beygiri gibi dönüp durmuş” kafası basmaz-çalışmaz , kişi olarak tanımlanırsınz .
İyisi mi ; bir çoğumuz için geçmiş zamanlara yanmak , üzülmek yerine , yetiştirmekte olduğumuz nesillere ; yaşamın nasıl farklılaştırılacağını öğretmek en akılcı yoldur anlayışıyla yardımcı olalım.Tecrübe ve bilgilerimizi aktaralım . Onlarda gelecekte kaybettikleri zamanlar için üzülüp
YAZARLAR
03 Temmuz 2025YAZARLAR
03 Temmuz 2025GÜNDEM
03 Temmuz 2025GÜNDEM
03 Temmuz 2025EKONOMİ
03 Temmuz 2025GÜNDEM
03 Temmuz 2025GÜNDEM
03 Temmuz 2025Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.