Başlıktaki söz , ünlü siyasi liderlerden rahmetli Necmettin Erbakan a aittir .
Kendisinin 27 Mart 1994 seçimlerinden sonra sarf ettiği ve asla unutulmamış en ünlü sözlerinden biridir.
“Türkiye Refah Partisi ile Adil Düzen e geçecek,bu kesin. Geçiş dönemi yumuşak mı olacak,sert mi olacak , tatlı mı olacak kanlımı olacak …60 milyon buna karar verecek….Biz diyoruz ki bu geçişi tatlı yapalım . Barış içinde yapalım.”
“Necmettin Erbakan bu sözleri söylerken varılmak istenen nokta hakkında çok net bir ifade kullanmıştır…”.”Bu ülke adil düzene geçecektir. Bize kimse engel olamayacaktır . Biz bu uğur da her şeyi göze aldık . Ama ; tercihimiz bu işi tatlı yapmak – barış içinde yapmaktır. Yoksa kanlı olur ; herkes bunu böyle bilsin…!!!!! ”
Biraz olsun siyaset dilini bilen , anlayan ve yorumlayabilen herkes, benim yaptığım yorum paragrafına itiraz etmeyecek ve onaylayacaktır . Zaten o günler de de böyle anlaşıldı , bir çok siyasi bu konuşmayı kınadı – bir çoğuda Erbakan ın her zaman ki üslübudur , espri yapar ; diyerek konuşmayı hafife aldı…. Ama espri olmadığını düşünenler de vardı . Bunlar ; bu konuşma üzerine gaza gelmiş olan o günlerin ünlü generalleriydi .
Bu ünlü generaller çok fazla bir zaman geçmeden ” Post Modern” darbe yolunu seçerek , tankları yürütmüşler ve herkes i hizaya çekmek için bu yöntemi tercih etmişlerdi . Hatta Batı Çalışma grubu ve benzeri brifing gruplarıyla , düşüncelerini ; çok demokratik bir şekilde herkesin gözünün içine sokmuşlardır.
Bir sürü badire atlatan Erbakan ve arkadaşları kendi davalarının gerçekleşmesi – adil düzen in kurulabilmesi çalışmalarını yaparken ; parti içindeki gençler ise kendi aralarında oluşan yeni fikirlerle , davayı gerçekleştirmek için yeni yeni yöntemler bulunabileceğini söyleyerek parti içinde “YENİLİKÇİLER”adıyla anılan bir grup oluşturuldu . Bu genç (!) dava adamları ABD-İngiltere-İsrail ve AB nin de desteğiyle cilalanmış siyasetçiler olarak piyasaya sürüldüler . Yeterince cilalanmış milli görüşçü talebeler , gömleklerini değiştirerek bahsedilen ülkelerin gömleklerini giydiler…..
Hocalarına ihanet ettiler ama ; gerçekte davadan vazgeçmediler . Bir süre kendilerini destekleyen ülkelere çalışıp , Bop Eşbaşkanı – Medeniyyetler İttifakı Eşbaşkanı gibi başkanlıklar aracılığıyle ; hizmetin en iyisini verdiler. Bu günde hizmete (!) devam etseler bile , ilk günlerde kendi aralarında konuştukları gibi sonraları kendilerine de (!!!???) çalışmaya başladılar.
Hocalarından ayrılan YENİLİKÇİLER davanın neferleri olarak Adil Düzen yerine kendilerine ADALET VE KALKINMA PARTİSİ adını uygun gördüler. Önceki isimleri ise REFAH partisiydi. Yani REFAH ismi ile ADALET VE KALKINMA isimleri ekonomik terimler olarak aynı anlama geliyordu.
1980 askeri darbesinden sonra yaşanan en tehlikeli ekonomik kriz olan 1994 mart krizi sonunda alınan 5 nisan kararlarına rağmen ekonomi bir daha düzelmedi. Taaa ki 19 Şubat 2001 krizine kadar….
****************************************
Bu arada siyasal hazırlıklar tamamlanmış ve 2001 yılı 14 ağustos unda yeni gömleklerini giymiş siyasetçiler tarafından AKP kuruldu. Partinin kurulması ile birlikte Anayasa ve seçim yasaları bir kaç kez delindi ama kimseye bir şey :))) olmadı . Sadece olan Türkiye ye oldu ….. Kurulduktan 14 ay sonra ilk kez bir parti – ADALET VE KALKINMA PARTİSİ ; 2002 de 3 kasım tarihinde İktidar oldu. Erbakan zaman zaman mırıl mırıl konuşmaya devam etsede , atı alan Üsküdar ı çoktan geçmişti.
ADALET VE KALKINMA PARTİSİ ; Necmettin Erbakan ın sorduğu sorunun cevabıydı aslında. Kanlı mı olacak kansız mı.? Cevap kansız olacak biçiminde herkese duyuruldu.
2002 yılından bu güne , 13 yıldır yani ; 3 dönemdir iktidar olan AKP- eksikleri tamamlamak üzere 4 . kez tek başına iktidara geldi.!!!?
Ülkemizdeki sistem değişimi kansız olunca ; uzunca bir sürece yayılmak zorunda kalınıyordu. Zaten hedef te 2023 yılı değilmiydi. Her ne kadar bir takım aydın-kaydın-cebine ne koydun diyecebileceğimiz bir takım tipler ; 2. Cumhuriyet filan deseler de bu cumhuriyet öyle sizin bildiğiniz cumhuriyetlerden olmayacaktı.
Evet artık sistem değişti……Artık bir devlet başkanımız ve Halifemiz var. İster inanın ister inanmayın ;)) artık işler tek elden ve çoook hızlı bir şekilde yürüyecek . Meclis dediğiniz kuruluş ; yeniden ilan edilecek milli bayramlarda , içkisiz resepsiyon düzenleyen bir kuruluş olarak görevine devam edecek . Bizlerde gerek sarayın giderleri , gerek meclisin haybeye gidecek olan giderleri için vergi ödemeye devam edeceğiz.
***********************
Sistem her ne kadar kansız değişti gibi görünüyorsa da ; bu görüntü zahiri bir görüntüdür. Ankara da patlayan bombalar – Urfa Suruç bombası – Hatay Reyhanlı bombalarının farklı amaçlara yönelik patlamalar olduğu ve sistemin az da olsa kanlı canlı değişmekte olduğunun kanıtları gibi durmaktadır. Gelecekte tarihçiler eminim ki bu bombaların arkasında kimlerin olduğunu da yazacaktır . Ayrıca İŞİD vb. canavarların asıl sahiplerinin kimler olduğunu ve kullanım amaçlarını da günün birinde öğrenme şansına sahip olacağız:)))
Ha unutmadan yazalım.
Saray dan yönetilen bir Türkiye de yaşarken ; işlerin çok hızlı yürümesine şahit olan büyük devletler bile Türkiye için ; HAAAA NE KADAR DA BÜYÜK DEVLET diyecek…. Hiç şüpheniz olmasın.(!)
Bu arada belirtmeliyim ki; 7 Haziran 2015 tarihinde yapılan seçimler sonucunda gerçekleşmeyen millet iradesinin , 5 ay geçmeden yapılan 1 kasım 2015 seçimleri ile gerçekleşmiş olmasından duyduğum gurur ve mutluluktan uçuyorum. Uçmam bitip te yere konduğum da da ayaklarımın kırılmasından korkuyorum. Ama elden ne gelir…..!.
Yazmaya ve konuşmaya devam……!!!
News
